Asya Nur Seyhan

Asya Nur Seyhan

Senaryo Yazarı

İş teklifine uygun, mesaj gönder

Biyografi

 

16 Ağustos 1991’de, Üsküdar’da doğdum. Sinema ve müziksever bir ailede büyüdüm. Bollywood’da yönetmen olan dedem sayesinde sinemayı çok sevdim. Çok fazla film seyrettim, çok fazla hayal kurdum. Binbir hikâyenin içine düştüm, kimisinin başkahramanı ben oldum. 

 

Kariyerime çevre mühendisliği öğrencisiyken 2012’de Penguen’in amatör ekibinde başladım. Şu an bu durumdan bihaber olsa da bu güzel başlangıca vesile olan kişi Erdil Yaşaroğlu’dur. Sayesinde Metin Üstündağ gibi bir ustam oldu. Yazdığım öyküler, şiirler ve senaryolar onun sayesinde bambaşka bir bakış açısı kazandı… Penguen’de bir seneden fazla zaman geçirdim ve sonrasında OT dergi’ye dahil oldum. Bu süreçte mühendislikte üçüncü sınıf öğrencisiydim ve derslerle işi bir arada götürmek hayli zor oldu. Öğrencilikte ekonomik sıkıntılarım hiç bitmedi.  Devlet üniversitesinde bursla okudum. Dergiden ve okuldan arta kalan zamanlarda tezgâhtarlık ve öğretmenlik yaparak geçimimi sağladım. 

 

Yıl 2013 idi… OT dergi’de Cem Yılmaz, Ahmet Hakan, Onur Ünlü, Zerrin Tekindor, Hazal Kaya, Armağan Çağlayan, Leman Sam, Ceza, Halil Sezai, Rıza Kocaoğlu, Fırat Tanış, Şebnem Sönmez, Mehmet Erdem, Jehan Barbur, Işın Karaca, Ercan Kesal, Seda Bakan, Ahu Türkpençe, Barbaros Şansal, Mahmut Fazıl Coşkun ve Ahmet Telli gibi değerli isimlerle röportaj yaptım. OT dergi’yi hiçbir zaman unutamam çünkü bugüne kadar ne yaptıysam OT sayesinde yaptım. İlk iş yerime, bana her kapıyı açan OT’a minnettarım… 

 

OT’ta çalışırken kısa bir süreliğine Başar Başaran’a senaryo asistanlığı yaptım. Diğer yandan da CNNTürk’te “Mesut Yar’la Burada Laf Çok” adlı programda editörlük ve metin yazarlığı yapıyordum. Televizyon dünyasıyla Mesut Yar sayesinde tanıştım. Ardından Armağan Çağlayan’ın teklifiyle MEDYAPIM’a geçtim. Teve2’de “Armağan Çağlayan’la Hepsi Bugün Oldu” ve Kanal D’de “İrem Derici ile Eğlenmene Bak” adlı programların editörlüğünü üstlendim. Sonrasında aynı şirkette, Fatih Aksoy’un yönlendirmesiyle senaryo ekiplerine katıldım. “Bizim Hikaye”, “Kadın” ve “Tehlikeli Karım” dizilerinin ekiplerinde yer aldım. Hatice Meryem’in önderliğindeki ekiplerden sonra, Erkan Birgören’e “Akrep” adlı dizisinde hikâye desteği verdim. Ve daha sonra Gül Abus Semerci’nin “Kardeşlerim” adlı dizisinde çalıştım. Senaryoda en çok Gökhan Horzum’la çalışmak istedim. Fakat kısmet değilmiş. Bu isteğim her ne kadar zaman aşımına uğrasa da kendisiyle tanışmış olduğum için mutluyum ve onu bir mentor olarak görüyorum. 

 

2012 yılında atıldığım medya sektörünün neredeyse her alanını deneyimledim. Reklam ajanslarında birçok markanın metinlerini yazdım, sosyal medya hesaplarını yönettim. BNP Paribas Cardif, Garanti, Boğaziçi Film Festivali, Eczacıbaşı, DASK, Kalavara Film, Hafıza Merkezi, Pepsi, Ruffles, Allianz Sigorta, Elit Çikolata, Üsküdar Üniversitesi, NPİstanbul Beyin Hastanesi, Arko Nem, Lapitak, Möller's ve Silverline bu markalardan bazılarıydı… 

 

Bütün bunların ardından, dergiciliği çok özlediğimi fark ettim. Ve bir dönem OT’ta birlikte çalıştığım Candaş Tolga Işık sayesinde KAFA dergisindeki iki buçuk senelik kariyerime başladım. KAFA’nın kalbimde çok ayrı ve KOCAMAN bir yeri var… Hayatımın ikinci güzel günleri tam olarak burada geçti ve bir talihsizlikle, yaşadığım acı olayla KAFA'ya daha çok bağlandım. KAFA'da hep severek çalıştım ve KAFA’yı hep ikinci bir evim bildim. KAFA benim evim, ailem, yerim yurdum oldu. Burada ben bir de kendimden başka bir "ben"le tanıştım: Hesna'yla... Hesna'yı çok fazla sevdim ve hep seveceğim... 

 

Dergide editörlük yaparken KAFA TV ile de ilgilendim. Yayın hayatına başlayan YouTube kanalına önce altyazıları yazdım, sonra içerikler, fikirler düşündüm. Aynı zamanda dergiye, “3n-1yazar”, “Yönetmenlerin Gözünden” ve “Kafa Yoran Sorular” adlı köşeleri hazırladım. Üçüncü sayfalar, orta sayfalar ve arka kapakların yanı sıra dergiye gelen “T.C. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”, “Bepanthol” ve “Asus” gibi markaların reklam metinlerini de yazdım. Sosyal medyaya içerikler ürettim, hatta Photoshop’u burada öğrenip bir sürü görsel tasarladım. NFT furyası her yanı sardığında NFT KAFASI’nın planlanmasından, içeriklerine, görsellerine ve sosyal medya yönetimine kadar her şeyini üstlendim. KAFA’dayken çalıştığım en güzel işlerden biri NFT Kafası’ydı benim için. Çünkü o zaman ben bir ay savaşçısıydım… Dergide çalıştığım süre zarfında, okuyucu temsilcisi de bendim. Okuyucularla mailleştim, gönderdikleri çalışmaları ayıkladım, okuyucu sayfasını hazırladım. Ve aynı zamanda onlarla zamanda yolculuk yapmak istedim ve kendileriyle mektuplaştım. 

 

KAFA’da çalışırken yazar Bedia Ceylan Güzelce’nin “Göğün Bütün Çeyrekleri” adlı romanının Çınar Yayınları tarafından yayımlanan ikinci versiyonunun editörlüğünü yaptım. Ve KAFA’da yıllar önce tanıştığım Başar Başaran’la bir araya gelerek Doğan Kitap’tan çıkan “Âşık Kral” adlı kitabının editörlüğünü üstlendim. Başar Başaran’ın KAFA’daki yazılarını derlediğim “Âşık Kral”, KAFA’yla ilintili olan son işimdi. KAFA benim için büyük bir sevda masalıydı ve her masal gibi bitti… Ayrılırken çok zorlandım, kalbim parçalara bölündü ama yine de çok sevdim… 

 

2023 yılında kardeşimin yönetmenliğini yaptığı ve senaryosunu yazdığı “In The Shadow of My Memories” adlı kısa filmin yapımcılığını ve senaryo editörlüğünü üstlendim. Bu kısa film, dünyanın dört bir yanından ödüller aldı, seçkilere dahil oldu ve üç tane “En İyi Yönetmen Ödülü”nü elinde bulunduruyor. 

 

KAFA’da çalıştığım son aylarda, bir televizyon programına hazırlandım. HaberTürk’te yayınlanan “Mehmet Akif Ersoy ile 5. Gece”nin hazırlık sürecinde mutlu mutlu çalıştım.

 

Şimdi NTV’nin dış yapımı BBO’da editörlük görevimi sürdürüyorum. Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunduğu “Empati” adlı program başta olmak üzere “Sinan Canan ile Açık Beyin”, “Özgür Bolat ile Anne Baba Okulu”, “Ceyda Düvenci ile Bambaşka Sohbetler”, “Seda Öğretir ile Zincirleme Reaksiyon” adlı programların hepsinde çalıştım. Bu işe girmeme vesile olan patronum Mahperi Altun Uçar ve çok sevgili hocam Şafak Bakkalbaşıoğlu ile çalışmak epey keyifli ve öğretici. Kendi potansiyelimin üstüne çıktıkça, sınırlarımı zorladıkça mutlu oluyorum. 

 

Bundan sonra neler yapacağımı ben de bilmiyorum. Hayat yolunda yürüyorum, koşuyorum, duruyorum. Sonra bütün bunları tekrar yapıyorum… Hikayelerin içine düşmeden duramıyor, bazısının başkahramanı oluyorum. Oyuna 9 canla başlayıp her hayal kırıklığında can kaybedip sonunda ölüyorum.

 

Dipnot: 2012 yılında girdiğim bu sektörde, tanıştığım ve birlikte çalıştığım herkese çok teşekkür ederim. Emek verdiğim işlerin jeneriklerinde, künyelerinde, sayfalarında ismimi geçiren -yani ismimi koruyan- herkese müteşekkir olduğumu da buradan ayrıca belirtmek isterim… 

Üye Arama
Eser Arama