SENARİSTBİR CEK KADIN SENARİSTLER MESLEKİ CİNSİYET AYRIMCILIĞI RAPORU

SENARİSTBİR CEK KADIN SENARİSTLER MESLEKİ CİNSİYET AYRIMCILIĞI RAPORU

 

                    SENARİSTBİR CEK KADIN SENARİSTLER MESLEKİ CİNSİYET AYRIMCILIĞI RAPORU

Bu araştırma, meslek birliği olan “Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği (SenaristBir)” üyelerinin, sinema, televizyon ve dijital içerik üretimindeki toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama kaygısı ile bir araya gelerek oluşturdukları “Cinsiyet Eşitliği Komisyonu (CEK)” tarafından gerçekleştirilmiştir. Komisyon başkanı Zehra Çelenk, komisyon üyeleri Çağrı Kara, Duygu Ertekin, Ezgi Özcan, Şahika Çakırca ve Yıldız Bilgin Bayazıt ile oluşturulan çalışma grubunun bu araştırmayı gerçekleştirme amacı; Kadın senaristlerin mesleki hayatlarında uğradıkları cinsiyet ayrımcılığı oranlarını anlayabilmek ve ortaya çıkan anlamlı verilerle bir rapor oluşturmaktır. Kadın senaristlerin çalışma koşullarında karşılaştıkları cinsiyet ayrımcılığının ölçülebilir yöntemlerle raporlandığı sonuçların verilerini, ileride aynı alanda yürütülecek çalışmalarımızda kullanmayı hedeflemekteyiz. 

Çalışmada hazırlanan anket sorularını ve çalışmanın yürütülüş biçimini değerlendirmesi amacıyla, alanda çalışan değerli akademisyenler Prof. Dr. Meral Özbek ve Doç. Dr. Sevilay Çelenk’ten danışmanlık alınmıştır. Sayısal veriler Cek Komisyon üyesi Çağrı Kara tarafından analiz edilmiştir. Komisyon üyelerinin hazırladığı “28” soru ile kadın senaristlerin mesleki alanda uğradıkları cinsiyet eşitsizliği durumunun tespit edilebilmesi amaçlanmıştır. İnternet üzerinden katılımla yürütülen anket çalışmasına daha önce en az iki projede ekip çalışmasında görev almış “101” kadın senarist katılımı gerçekleşmiştir. Anket denetlenebilir ve tek sefer girilebilir şekilde hazırlanmış, güvenlik açıkları en aza indirilmiştir. 

“Senaristbir, CEK Kadın Senaristler Mesleki Cinsiyet Ayrımcılığı Anketi” verilerinin analizinde ortalama, standart sapma yüzde ve frekans değerleri kullanılmıştır. Verilerin normalliği çarpıklık ve basıklık değerleri ile incelenmiştir. Basıklık ve çarpıklık değerlerinin + 1,5 ve –1,5 arasında yer aldığında normal dağılım olduğu kabul edilmektedir (Tabachnick ve Fidell, 2013). Bu araştırmada verilerin normal dağıldığı belirlenerek parametrik testler tercih edilmiştir. Ölçekler arasındaki ilişkilerin belirlenmesinde Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi SPSS 25 programı ile gerçekleştirilmiştir.  Dört başlıkta kategorize edilen anket çalışmasının bulguları aşağıdaki tablolarda sunulmuştur. 

 

Tablo 1. Çalışma Ortamında Cinsiyet Ayrımcılığı Analizi

N

Yüzde (%)

Geçerli Yüzde

Çalıştığınız işlerde kadın olmaktan ötürü cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığınızı düşünüyor musunuz?

Kayıp veri

1

1,0

1,0

Evet

64

63,4

63,4

Hayır

23

22,8

22,8

Kararsızım

13

12,9

12,9

Toplam

101

100,0

100,0

Kadın olduğunuz için diğer ekip üyelerine kıyasla daha fazla angarya yüklendiğinizi düşündüğünüz çalışmalar oldu mu?

Kayıp veri

1

1,0

1,0

Evet

50

49,5

49,5

Hayır

35

34,7

34,7

Kararsızım

15

14,9

14,9

Toplam

101

100,0

100,0

Eşit pozisyonda çalıştığınız erkeklerden daha düşük ücret aldığınız ya da aldığınızı düşündüğünüz oldu mu?

Kayıp veri

1

1,0

1,0

Evet

46

45,5

45,5

Hayır

36

35,6

35,6

Kararsızım

18

17,8

17,8

Toplam

101

100,0

100,0

Yapımcıyla ya da ekip başyazarıyla ücret konuşurken kadın olduğunuz için rakam telaffuz etmekte, pazarlık etmekte zorlandığınız oldu mu?

Evet

57

56,4

56,4

Hayır

36

35,6

35,6

Kararsızım

8

7,9

7,9

Toplam

101

100,0

100,0

Ücret ya da çalışma koşullarına dair herhangi bir konuda, rahatsızlıklarınızı belirtirseniz fazla talepkar ve “iddialı” görünmekten çekindiğiniz oldu mu?

Evet

79

78,2

78,2

Hayır

17

16,8

16,8

Kararsızım

5

5,0

5,0

Toplam

101

100,0

100,0

 

Ankete katılan kadın senaristlerin %63,4’ü çalıştığı işlerde kadın olmaktan ötürü cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığını düşünmektedir. Cinsiyet ayrımcılığına uğramadığını düşünenlerin oranı %22,8’dir. Bu konuya kararsız kaldığını belirten katılımcıların oranı %13’tür. Katılımcıların %49,5’i kadın olduğu için diğer ekip üyelerine kıyasla daha fazla angarya yüklendiğini düşünmektedir. Katılımcıların %34’7’si bu düşünceyi desteklememektedir. Eşit pozisyonda çalıştığı erkeklerden daha düşük ücret aldığını düşünenlerin oranı %45,5’tir. Düşük ücret almadığını düşünenlerin oranı ise %35,6’dır. Yapımcıyla ya da ekip başyazarıyla ücret konuşurken kadın olduğu için rakam telaffuz etmekte, pazarlık etmekte zorlandığını belirtenlerin oranı %56,4’tür. Ücret ya da çalışma koşullarına dair herhangi bir konuda, rahatsızlıklarını belirtildiğinde fazla talepkâr ve iddialı görünmekten çekinenler büyük çoğunlukta olup bu oran katılımcıların %78,2’sini kapsamaktadır. 

 

 

Tablo 2. Senaryo Çalışmalarında Cinsiyet Durumunun Değerlendirilmesi

N

Yüzde (%)

Geçerli Yüzde

Herhangi bir senaryo çalışması sırasında, yönetici konumundaki (yapımcı, yönetmen, başyazar vb.) bir erkeğin fiziksel, sözlü, psikolojik ya da yazılı/dijital tacizine maruz kaldınız mı?

Evet

48

47,5

47,5

Hayır

45

44,6

44,6

Kararsızım

8

7,9

7,9

Toplam

101

100,0

100,0

Herhangi bir senaryo çalışması sırasında sizinle eşit ya da sizden alt konumdaki bir erkeğin fiziksel, sözlü, psikolojik ya da yazılı/dijital tacizine maruz kaldınız mı?

Kayıp veri

1

1,0

1,0

Evet

40

39,6

39,6

Hayır

55

54,5

54,5

Kararsızım

5

5,0

5,0

Toplam

101

100,0

100,0

Senaryo çalışmalarında erkek ekip üyelerinin mansplainingine* maruz kaldığını düşünüyor musunuz? Bir senaryo çalışması sırasında herhangi bir erkeğin size işinizi nasıl yapmanız, nasıl düşünmeniz, kendinizi nasıl ifade etmeniz, nasıl görünmeniz, hayatı nasıl yaşamanız gerektiği vb. konularda talep etmediğiniz açıklamalarına maruz kaldınız mı? Bu yolla üstünüzde iktidar kurulmaya çalışıldığını hissettiniz mi?

Evet

71

70,3

70,3

Hayır

24

23,8

23,8

Kararsızım

6

5,9

5,9

Toplam

101

100,0

100,0

İçerik üretiminde herhangi bir görüşünüzün, kadın olmanız nedeniyle etkisizleştirilmeye, duygusal alana itilmeye, (“duygusallık” biçiminde yaftalanmaya) küçümsenmeye çalışıldığını hissettiniz mi?

Evet

71

70,3

70,3

Hayır

22

21,8

21,8

Kararsızım

8

7,9

7,9

Toplam

101

100,0

100,0

 

Katılımcıların %47,5’i herhangi bir senaryo çalışması sırasında, yönetici konumundaki (yapımcı, yönetmen, başyazar vb.) bir erkeğin fiziksel, sözlü, psikolojik ya da yazılı/dijital tacizine maruz kaldığını ifade etmektedir. Katılımcıların %44,6’sı böyle bir durum yaşamadığını belirtmiş, %8’i bu duruma kararsız kalmıştır. Kadınların %39,6’sının herhangi bir senaryo çalışması sırasında kendisiyle eşit ya da kendisinden alt konumdaki bir erkeğin fiziksel, sözlü, psikolojik ya da yazılı/dijital tacizine maruz kaldığını ifade etmektedir. Katılımcıların %54,5’i bu duruma maruz kalmadığını, %5’i ise kararsız olduğunu ifade etmiştir. Senaryo çalışmalarında erkek ekip üyelerinin mansplainingine* maruz kaldığını düşünen, bir senaryo çalışması sırasında herhangi bir erkeğin işini nasıl yapması, nasıl düşünmesi, kendini nasıl ifade etmesi, nasıl görünmesi, hayatı nasıl yaşaması gerektiği vb. konularda açıklamalarına maruz kalan ve bu yolla üstünde iktidar kurmaya çalışıldığını hisseden katılımcıların yüzdesi çoğunlukta olup %70,3’tür. Ayrıca içerik üretiminde herhangi bir görüşünün, kadın olması nedeniyle etkisizleştirilmeye, duygusal alana itilmeye, (“duygusallık” biçiminde yaftalamaya) küçümsenmeye çalışıldığını hissedenlerin oranı %70,3’tür.





Kadınların %31,7’si regl dönemlerinde ekip içinde cinsiyetçi ima ve “esprilere” maruz kaldığını ifade etmiştir. Ayrıca %47,5’i fiziki özellikleriniz, giyim kuşamı, özel yaşamı bakımından eleştirilmekte olduğunu, olumlu ya da olumsuz biçimde mercek altına alındığını ve bir kalıba sokulmaya çalışıldığını hissetmektedir. Katılımcıların %48,5’i ise yaşı nedeniyle ayrımcılığa uğradığını düşünmektedir. Kadınların %35,6’sı hamilelik döneminde ayrımcılığa maruz kalmadığını belirtmektedir. 

 

Tablo 4. Ekip Çalışmalarında Cinsiyet Ayrımcılığının Değerlendirilmesi


Katılımcıların %62,4’ü ekip çalışmasında herkesin fikir ve duygularını eşit biçimde ifade edebildiğini düşünmemekle birlikte sadece fikir müzakeresinde değil, aynı zamanda ekip içindeki iktidar ilişkilerine karşı da herkes sözünü eşit ve rahat biçimde ifade edemediğini belirtmektedir. Kadınların %64,4’ünün ekipte senaryo metni oluşturulurken kadın bakış açısını geliştiren öneri ve yorumlarınızın görünürde “ticari” bahanelerle ama aslında eril bakış açısının bir ürünü olan gerekçelerle reddedildiğini söylemektedir. Katılımcıların %43,6’sı benzer sorunlar karşısında dayanışma içerisinde oldukları görülmektedir. Daha deneyimsiz ve kalifiye olmamasına rağmen erkek bir senaristin atandığını belirten kişi oranı %44,6’dır. %39,6’sının başyazar olarak kadın olduğu için otoritesinin ya da yöneticiliğinin yeterince ciddiye alınmadığını, sorgulandığını hissetmektedir. Katılımcıların %73,3’ü kadın olmasından dolayı duygusal, tepkisel, histerik, fazla titiz, ayrıntıcı vb. olmakla etiketlendiğini, %74,3’ü senaryo çalışmaları sırasında olay örgüsü, karakter gelişimi ya da diyaloglara size cinsiyetçi gelen eklemeler, müdahaleler olduğunu belirtmektedir. Bu durumla karşılaştığında %46,5’i tavrını koyup müdahale etmiş olsa da %22,8’i müdahale edemediğini belirtmiştir. Katılımcıların %60,4’ü erkek olsaydım işinin çok daha kolay olacağını düşünmektedir. Sonuç olarak %52,5’inin meslek hayatı boyunca kadın olarak maruz kaldığınız ayrımcılıkların kariyerini olumsuz yönde etkilediğini düşünmektedir.

 

SONUÇ

“Senaristbir Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu” tarafından, kadın senaristlerin mesleki alanda maruz kaldıkları cinsiyet eşitsizliği oranını ölçümlemek ve oranlamak amacıyla hazırlanan ve uygulanan anket çalışmasının sonucuna göre durum şöyledir:

Kadın senaristlerin %64,3’ünün ifade ettiği üzere, çalışma ortamında cinsiyet ayrımcılığı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.  Çalışma koşulları konuşulurken talepkâr görünebileceği düşüncesiyle hakkı olan ücreti istemeye çekinen kadın senaristlerin oranı %78,2 ile mesleki alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. 

Senaryo çalışmalarında erkek ekip üyelerinin mansplaning’ine maruz kaldığını düşünen katılımcıların oranı %70,3 ile toplumsal cinsiyet ayrımcılığı durumunu doğrulamaktadır. İçerik üretiminde herhangi bir görüşünün kadın olması nedeniyle etkisizleştirilmeye, duygusal alana itilmeye, (“duygusallık” biçiminde yaftalamaya) küçümsenmeye çalışıldığını hisseden kadın senarist oranı da %70,3 ile mesleki alanda toplumsal cinsiyet ayrımcılığı durumunu onaylamaktadır. Ayrıca kadın olmasından dolayı duygusal, tepkisel, histerik, fazla titiz, ayrıntıcı vb. olmakla etiketlendiğini ifade eden katılımcıların oranı %73,3 ile belirgin olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. 

Tasarladığı ya da çalıştığı bir projede, “kadın olarak erkek karakteri yansıtmakta cılız kalabileceği düşüncesiyle, ekibe bir de erkek yazar alalım” türünden bir müdahaleyle karşılaşan kadın senarist oranı %68,3 ile oldukça yüksek bir oranda mesleki cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. Ekip çalışmalarında herkesin fikrini eşit olarak ifade edemediğini, ekip içerisindeki sistemin iktidar ilişkileri ile şekillendiğini düşünen katılımcıların oranı %62,4’tür. Bu oran mesleki alanda toplumsal cinsiyet eşitsizliği durumunu doğrulamaktadır. Ekipte senaryo metni oluşturulurken kadın bakış açısını geliştiren öneri ve yorumlarının görünürde “ticari” bahanelerle ama aslında eril bakış açısının bir ürünü olan gerekçelerle reddedildiğini düşünen katılımcıların oranı %64,4 ile belirgin durumda doğrulanmaktadır. Senaryo çalışmaları sırasında olay örgüsü, karakter gelişimi ya da diyaloglara cinsiyetçi eklemeler, müdahaleler yapıldığını belirten katılımcıların %74,3 ile belirgin oranda geçerli bulunmuştur. 

Kadın senaristlerin çalışma ortamında belirgin oranda cinsiyet ayrımcılığına maruz kaldığı, özellikle hakkını aramak noktasında kadın olma ve yanlış anlaşılma korkusu taşıyarak çekinceler yaşadığı sonucu belirgin olarak doğrulanmıştır.

Senaryo çalışmalarına cinsiyet durumuna bağlı olarak erkek ekip üyelerinin mansplaningine maruz kalma ve cinsiyetçi yaftalamaya maruz kalma durumları da belirgin bir farkla doğrulanmıştır. 

Kadın senaristlerin, kadın olmanın doğası gereği yaşadığı fiziksel durumlar için anlamlı bir ayrımcılık ve eşitsizlik oranına ulaşılamamıştır.

Kadın senaristler, mesleki hayatlarında kadın olarak maruz kaldıkları ayrımcılığın kariyerlerini olumsuz yönde etkilediğini ve erkek olsalardı meslek hayatlarının çok daha kolay olacağını açıkça doğrulamışlardır.

Tüm sonuçlar değerlendirildiğinde kadın senaristlerin toplamda +-1 sapmayla %61,6 oranında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kaldığı sonucuna ulaşılmıştır. 


 

 

Üye Arama
Eser Arama